İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilgili yaptığı küstahça paylaşıma yansılar sürüyor.
Bu yansılardan birisi ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den geldi.
İsrail Dışişleri Bakanı’nın söylediği sözleri “alçakça” olarak nitelendiren Bahçeli, “Nefretle lanetleniyorum.” dedi.
Devlet Bahçeli devam eden açıklamasının tamamında ise şu sözlere yer verdi;
“40 bine yakın pakı katleden İsrail idaresinin hesap vereceği günler uzak değildir”
İsrail Dışişleri Bakanı’nın, Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan; siyasi, tarihi ve objektif gerçeklerle asla bağdaşmayan alçak kelamlarını nefretle lanetliyorum. İsrail Başbakanı ile hükümetinin hangi kanlı ve karanlık izleri takip ettiğini esasen tüm dünya açıklıkla görmektedir.
Soykırımcı bir idarenin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na panikle saldırması suçluluk psikolojisinin tezahürüdür. 40 bine yakın günahsızı katleden İsrail idaresinin hesap vereceği günler uzak değildir. Bu durum yalnızca sabır ve vakit sorunudur.
Abbas’a: TBMM’ye davet edilmek, muhatabı için bir erdemdir
Türk milleti kenetlenmiş ve soykırımcı İsrail’e karşı kilitlenmiştir. Elbette her türlü senaryo gündemde olmalı; siyasi, stratejik ve askeri tüm hazırlıklar tahkim edilerek Türkiye’nin hafife alınacak bir ülke olmadığı isabetle teyit edilmelidir.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise nerede durduğunu, tarih ve mazlumlar önündeki sorumluluğunu ihmalden hızla kaçınmalıdır. TBMM’ye davet edilmek, muhatabı için bir gururdur. Bu erdemi taşıyıp taşımama konusu ise Sayın Abbas’ın bileceği ve davranışıyla ispat edeceği bir konudur.
“Caniyahu’nun ABD Kongresi’nde ayakta alkışlanması…”
Caniyahu’nun ABD Kongresi’nde ayakta alkışlanması gerçek manada soykırımın ibrası, zulmün ifa ve icrasına rezil bir ikramdır.
“Mavi Vatan’a masal diyen kokuşmuş ve emperyalizmin kuklası haline gelmiş devşirme ve DEM’lenmiş siyasi defolar”
Mavi Vatan’a masal diyen kokuşmuş ve emperyalizmin kuklası haline gelmiş devşirme ve DEM’lenmiş siyasi defoların engellemelerine ve kaleyi içten teslim alma teşebbüslerine karşın, Türkiye ve Türk milleti ulusal haklarını ve egemenlik hukukunu cansiperane savunmanın yanında mazlumların da sonuna kadar yanında ve yöresinde sarsılmaz yerini alacaktır. Vatana masal diyenlerin yolu batış ve mahvoluş; buna direnen ve reaksiyon gösterenlerin istikameti de Türk ve Türkiye Yüzyılıdır.
Türk düşmanları kaybedecek, zafer meşalesi inanan ulusal yüreklerin elinde parlayacaktır.
