Şanlıurfa’nın merkez Haliliye ilçesi hudutlarında, kent merkezine 18 kilometre uzaklıktaki kırsal Örencik Mahallesi yakınlarında 1963 yılında yapılan yüzey çalışmaları sırasında fark edilen Göbeklitepe’de en somut bulgular 1986’da tarlasını süren bir çiftçinin bulduğu heykelle ortaya çıktı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünden alınan müsaadeyle 1995 yılında başlayan hafriyatlarda, neolitik periyoda ilişkin uzunlukları 3 ila 6 metre, yükleri da 40 ila 60 ton olan, yabani hayvan figürlü “T” biçimli dikili taşlar bulundu.
UNESCO “Dünya Miras Süreksiz Listesi”ne alındı
Ortaya çıkarılan neolitik periyoda ilişkin yapıtlarla ünü her geçen gün artan Göbeklitepe, 2011 yılında UNESCO “Dünya Miras Süreksiz Listesi”ne alındı, 1 Temmuz 2018’de ise Bahreyn’de düzenlenen 42’nci Dünya Miras Komitesi Toplantısı’nda Dünya Mirası Listesi’ne dahil edildi.
Bu unvanla dünyadaki bilinirliği artan Göbeklitepe, 2019’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Göbeklitepe Yılı” ilan edilmesiyle ziyaretçi sayısını giderek artırdı.
2 milyon 800 bin kişi gezdi
Tüm dünyada tesirli olan Covid-19 salgınının akabinde 2023’te yaşanan sarsıntı ve sel felaketiyle ziyaretçi sayısı düşse de Göbeklitepe’yi 6 yılda 2 milyon 800 bin kişi gezdi.
“Ziyaretçi sayısında kayda kıymet artışlar oldu”
İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, Göbeklitepe’nin 2018 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmesi, 2019 yılının ise “Göbeklitepe Yılı” ilan edilmesiyle hem yurt içinde hem yurt dışında tanınırlığının arttığını söyledi.
Ören yerini bahis alan animasyon sinemaları, kitaplar ve sergilerle Göbeklitepe’nin daha fazla beşere ulaşmaya başladığını belirten Aslan, şöyle konuştu:
UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilmesinin akabinde hem Şanlıurfa’nın hem Göbeklitepe’nin bilinirliği ve ziyaretçi sayısında sahiden kayda kıymet artışlar oldu. UNESCO’ya girişinden bu yana Göbeklitepe, 2 milyon 800 bin ziyaretçiyi ağırladı. Bu 6 yıllık süreçte pandemi periyodu, bahtsız bir sarsıntı ve sel felaketini yaşadık. Tüm bu aksiliklere karşın Göbeklitepe, hem Şanlıurfa’nın hem bölgenin hem de kısmi olarak da ülkenin kültür turizmi manasında lokomotif vazifesini üstlendi. Göbeklitepe’yi yalnızca bir ören yeri ve hafriyat alanı olarak görmemek lazım. Göbeklitepe Şanlıurfa için aslında bilimsel manada dünyaya ismini duyurdu, Taş Zirveler Projesi’nin de başlangıcı manasında çok değerli bir nokta zira Göbeklitepe ile Şanlıurfa’nın neolitik periyottaki yerinin dünyada ne kadar kıymetli bir yerde olduğunu bilim etrafına göstermiş oldu. Göbeklitepe’nin ziyaretçi sayısı artmaya devam ediyor lakin gelecek periyotta yalnızca bölgemize ve kentimize değil, ülkemize kültür turizmi manasında büyük bir ziyaretçi potansiyeli sağlayacaktır diye düşünüyorum.
Göbeklitepe’deki kazıların, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yılın 12 ayı devam edebilecek statüye alındığını söz eden Aslan, “Kazılarımız devam ediyor, buradan çıkarılan tüm yapıtları Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde sergiliyoruz. Bu hafriyatlarda Göbeklitepe’de geçen yıl dünyanın en eski ve birinci boyalı domuz heykelini bulduk. Göbeklitepe’den çıkarılan yapıtları merak eden konuklarımızı müzemize davet ediyoruz. Göbeklitepe’deki hafriyatlar bize her hafriyat periyodunda farklı hoşluklar, farklı buluntular veriyor. Bu yıl da beklentimiz bilim dünyasına yeni eserler kazandırması.” diye konuştu.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
