Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Aplarslan Bayraktar, ‘Dünya Bankası Türkiye Güç Dönüşümü Çalıştayı’na katıldı.
Çalıştayda güç dönüşümünün kritik istikametleri tartışılarak, Türkiye’nin güç dönüşümü gayeleri, güç dönüşümü yol haritası ve bu bahiste Dünya Bankası ile işbirliği geliştirme hususları değerlendirildi.
Çalıştayda konuşan Bakan Bayraktar, mevcut proje portföyünün yanı sıra güç dönüşümünü hızlandırmak için milletlerarası finansal kuruluşlarla iş birliğinin ileri düzeye taşınması gerektiğini tabir etti.
Bayraktar, klâsik güç sistemlerinde çok esaslı bir değişiklik olacağını belirterek, bu noktada bilhassa birçok paydaş ve memleketler arası finansal kuruluşlarla işbirliğinin değerli olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin güç arz güvenliğini emniyete almaya ve ithalat bağımlılığını azaltmaya çalışan bir ülke olduğuna dikkati çeken Bayraktar, güç dönüşümünde stratejik adımlar atılması ve güç dönüşümü sürecinin âlâ yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
“10 yıl içerisinde de yaklaşık 10 milyar dolarlık bir yatırım maksadımız var”
Türkiye’nin yenilenebilir güçte savlı amaçları olduğunu ve bu gayeler için şebekelerin muhtaçlık duyduğu yatırımları yapmaları gerektiğini söz eden Bayraktar, “Burada bizim karşı karşıya olduğumuz birkaç zorluk var. Bunların en başındaki konu, sistem işletmesinin, yani bizim elektrik işletim sistemimizin sağlıklı bir halde bu kadar yenilenebilir kaynağı sisteme katarken, hakikat bir biçimde yönetilmesi ve bunun güçlendirilmesi muhtaçlığı. Bu manada iletim sistemimizi genişletmek, artan bu gereksinimi karşılayacak yeni yatırımları, kapsamlı yatırımları yapabilmek için de önümüzdeki 2030 yılında, 10 yıl içerisinde yaklaşık 10 milyar dolarlık bir yatırım amacımız var. Münasebetiyle daha güçlü bir bağlantı şebekesinin sahibi olan bir Türkiye, birebir vakitte komşularıyla elektrikli iletim ilişki kapasitesi daha artmış bir ülke. Bugün Gürcistan’da bizim 700 megawatı bulan bir enterkonneksiyonumuz var ancak mevcut kapasiteleri kesinlikle artırmamız lazım. Avrupa istikametinde kesinlikle Bulgaristan’la ve Yunanistan’la olan mevcut enterkonneksiyon kapasitemizi daha da arttırmamız lazım. Münasebetiyle bir taraftan enterkonneksiyon kapasitesi artmış, iletim şebeke yatırımları, genişleme yatırımları artmış bir Türkiye’den bahsediyoruz” diye konuştu.
“Yatırımların hayata geçmesi için en kıymetli bahislerden bir tanesi finansman”
Bayraktar, bugüne kadar tahsis edilen 80 bin watt’lık kapasitelerin hayata geçirilebilmesi için müsaade süreçlerinin değerine vurgu yaparak, “Yatırımcılarımızın elinde olan mevcut kapasiteler, bu yeni tahsis edeceğimiz kapasitelerle alakalı kesinlikle gerekli müsaade süreçlerinin, birçok farklı kurumdan alınan müsaade süreçlerinin bir biçimde sadeleştirilmesi, kolaylaştırılması ve bunların çok daha süratli bir biçimde lakin rastgele bir etrafla ilgili kıymetlendirme eksik yapılmaksızın en kısa müddette yatırım yapılabilir hale gelmesi. Elbette ki bu yatırımların hayata geçmesi için en kıymetli bahislerden bir tanesi finansman. Onun için bu toplantı çok çok daha kıymetli. Bu finansmanın da sağlıklı bir biçimde sürdürülebilir finansal yapıda sağlanmasını hedefliyoruz. Elbette ki sürdürülebilir gücün geleceği için yenilenebilir projelerimizin yanı sıra değerli ögelerden bir tanesi bunların ekipman tedariki. Yani bizim kesinlikle güneş panelleri, rüzgar santralleri için türbinlerin sağlıklı bir halde rastgele bir tedarik zincirinde kırılmaya sebebiyet vermeden yahut önümüzdeki süreçte bu manada yaşanacak külfetleri aşacak halde de hakikat bir kıymet zinciri içerisinde konumlandırılması ve çözülmesi gerekiyor” halinde konuştu.
“Enerji verimliliğinde Türkiye’nin yaklaşık 20 milyar dolarlık bir yatırım muhtaçlığı var”
Binalarda, tarımda, ulaştırmada ve birçok farklı bölümde güç verimliliğinde önemli bir potansiyel olduğunu belirten Bayraktar, “Türkiye olarak biz bu bahiste bakanlık olarak bilhassa bu işin uyumundan sorumlu kurum olarak 2024-2030 yıllarını kapsayan bir Ulusal Güç Verimliliği Hareket Programı tanımladık. Burada adeta her dalda hangi alanlarda ne kadarlık bir uygunlaştırma yapacağımızı söz ettik. Buna nazaran Türkiye’nin bu mühlet içerisinde yaklaşık 20 milyar dolarlık bir yatırım gereksinimi var. Bir yatırım gayesi var. Bunun sonucunda da primer güçte yüzde 16’lık bir tasarruf ve hasebiyle güç yoğunluğunu uygunlaştırma ve tıpkı vakitte yaklaşık 100 milyon tonluk bir karbon emisyonundan da kaçınma üzere bir sonuç ve gayeyle karşı karşıyayız. Hasebiyle güç verimliliği konusu bizim büyük bir dikkatle üzerine eğileceğimiz, yeniden burada memleketler arası finansal kuruluşlarla birlikte işbirliği yapacağımız kıymetli alanlardan bir tanesi” değerlendirmesinde bulundu.
“Kömürde karbonsuzlaşma yahut karbon yoğunluğunu düşürmeyle alakalı bir program üzerinde çalışıyoruz”
Yeşil hidrojenin de güç dönüşümünde değerli yeri olduğunu söz eden Bayraktar, hidrojen üretim kapasitesinin geliştirilmesinde üretimden depolamaya, dağıtıma kadar geniş bir yelpazede çok yakın iş birliğine muhtaçlık duyulduğunu ve bu hususta Dünya Bankasının katkılarıyla yeni projeler geliştirilebileceğini kaydetti.
Bayraktar, Türkiye’nin karbon nötr bir iktisada gitmesi için kömürle alakalı da bir planlamanın olması gerektiğine işaret ederek, “Kömürde de bilhassa karbonsuzlaşma yahut karbon yoğunluğunu düşürmeyle alakalı bir program üzerinde çalışıyoruz. Kömür santrallerinin geleceğiyle ilgili bir dönüşüm programı üzerinde çalışıyoruz. Bu yıl bitmeden bir dönüşümle alakalı, kömür santrallerimizin düşük karbona geçişiyle alakalı bir planlamayı inşallah kamuoyuyla paylaşırız. Bu bahisteki teknik çalışmalarımız devam ediyor” diye konuştu.
Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)
