Henry Heimlich tarafından geliştirilen hareket, acil durumlarda hayat kurtarmak için değerli bir birinci yardım prosedürü.
Sosyal medya platformlarında paylaşılan görüntülerde, bu hareket sayesinde kurtarılan insanlara sıklıkla şahit oluyoruz. Bu görüntüler, milyonlarca izlenme alarak Heimlich hareketinin bilinirliğini artırıyor ve daha fazla insanın bu kritik müdahaleyi öğrenmesini sağlıyor.
Uzmanlar, bu çeşit değerli bilgilerin toplumsal medyada yayılmasının, acil durumlar karşısında toplumun hazırlıklı olmasında büyük bir rol oynadığını vurguluyor. İnsan hayatı açısından bu bilinçlendirme kampanyalarının kıymetli bir katkı sağladığı belirtiliyor.
Heimlich hareketi nasıl yapılıyor?
Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Acil Tıp Uzmanı Dr. Özgür Çevrim, heimlich hareketinin nasıl binlerce kişiyi hayatta tuttuğunu ve bu tekniklerin toplumsal medya aracılığıyla nasıl daha geniş bir kitleye ulaştırılabileceğini TRT Haber’e anlattı.
Heimlich hareketinin temel prensipleri ve gerçek uygulama usulleri hakkında kıymetli bilgiler veren Dr. Çevrim, özellikle acil durumlarda nasıl yanlışsız müdahale edilebileceği konusunda toplumu bilinçlendirme davetinde bulundu.
Özgür Çevrim, bu uygulamaya kısmi ya da tam tıkanma durumlarında başvurulması gerektiğini söyleyerek, manevrayı şöyle anlatıyor:
“Bir elimizi kişinin göğsüne koyup teneffüs yolunu yavaşça aşağı alarak iki kürek kemiğinin ortasına bir saniye boyunca beş kere vurmak olacaktır.”
Çevrim, bu müdahalenin akabinde nefes alamayan kişinin boğazında katı bir besin görülmesi halinde, hususun ileri itilmeyecek formda çıkartılması gerektiğinin altını çiziyor:
“Kişinin tıkanıklığını aşamadıysak kişinin gerisine geçip iman tahtası dediğimiz bölgesine yumruğumuzu koyup öbür elimizle de yumruğumuzu tutup beş defa art geriye baskı uygulayarak oluşan negatif basınçla o maddeyi çıkarmamız gerekmektedir.”
Yılda 263 bin kişi boğulma riski ile karşı karşıya
Özgür Çevrim, toplumsal medyada sıkça karşılaşılan ve vatandaşların başarılı Heimlich hareketlerine tanıklık ettiği görüntülerin, acil durum şuurunun yaygınlaşması açısından kritik bir rol oynadığını belirtiyor.
Çevrim, bu çeşit görüntülerin daha da yayılması ve geniş kitlelere ulaşması gerektiğini vurgulayarak, toplumsal medyanın bu cins bilinçlendirme kampanyaları için güçlü bir platform olduğunu söylüyor. Yanlışsız biçimde kullanıldığında hayat kurtarıcı bilgilerin süratle yayılmasına yardımcı olduğunu ekliyor.
Yapılan araştırmalara nazaran yılda 263 bin kişinin boğulma riski ile karşı karşıya kaldığının altını çizen Çevrim,
“Bu çok önemli bir sayı. O yüzden heimlich hareketi hayatlarımız için çok kıymetli bir müdahale” diyerek kelamlarını tamamlıyor.
