ABD’de 23 Haziran’da düzenlenen roket yarışı “Spaceport America Cup’24″te İlim Yayma Vakfı Vefa Yurdu öğrencilerinin kurduğu İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Vefa Havacılık Ekibi, dünya şampiyonu oldu.
Türkiye’yi gururlandıran muvaffakiyete ulaşan grup, yurda döndükten sonra İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan ile bir ortaya geldi.
Buluşmada kadro üyeleri açıklamalarda bulundu.
Takımın kurucu kaptanı ve danışmanlığını yürüten İTÜ Makine Mühendisliği kısmı mezunu Ömer Faruk Sarıgöz, 2018’de kurulan Vefa Havacılık Grubu’nun hem İlim Yayma Vakfı bünyesinde hem de İTÜ’nün resmi grubu olduğunu söyledi.
Takımda 2018’den itibaren 200’e yakın kişinin eğitim aldığını lisana getiren Sarıgöz, şu anda ise roket ve drone alanlarında toplam 20 kişilik bir grupla çalışmalarını devam ettirdiklerini aktardı.
“2021 yılında dört farklı yarışta ödül aldık”
Takım danışmanlığını İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu’nun yürüttüğünü tabir eden Sarıgöz, ekiplerinin kurulduğu 2018’den bu yana hem ulusal TEKNOFEST yarışlarında hem de memleketler arası alanda birçok muvaffakiyet elde ettiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2020’de stantlarını ziyaret ettiğini söz eden Sarıgöz, “Biz, 2020 yılındaki başarımızı kendisine arz ederken, o tebrik ettikten sonra bir sonraki yıl için gayelerimizi sormuştu. O an bu türlü bir şok tesiri oldu bizde. Mevcut muvaffakiyetten ötürü biraz bir zafer sarhoşluğu varken bir anda bu türlü bir şey beklemiyorduk. Doğal onun ziyareti motivasyonuyla 2021 yılında dört farklı müsabakada ödül aldık.” tabirlerini kullandı.
Cumhurbaşkanı’na verilen kelam 1 yıl gecikmeli tutuldu
Yurt içinde elde ettikleri muvaffakiyetlerin akabinde Türkiye’yi memleketler arası yarışlarda temsil etmek için harekete geçtiklerini belirten Sarıgöz, ABD’de düzenlenen ve birden fazla gelişmiş 20 farklı ülkeden 151 ekibin Spaceport America Cup’a katıldıklarını lisana getirdi.
Bu yarış için bir televizyon programında Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yardım talebinde bulunduklarını anlatan Sarıgöz, şöyle konuştu:
Cumhurbaşkanımıza, Cumhuriyet’in 100. yılında dünya şampiyonluğunu Türkiye’ye getirme amacımızdan bahsettik. Sağ olsun kendileri dayanakta bulundular. Geçen sene müsabakaya katıldık ancak bir mahcubiyetimiz oldu.
Derece yapmayı kıl hissesi kaçırdık. Bu yıl ise tekrar kolları sıvayıp yarışa katıldık. Bu sene mahcubiyetimizi giderdik. Birden fazla gelişmiş 20 ülke, 151 grup katıldı lakin şampiyon Türkiye oldu. Yahudi lobisini düzenlediği bir müsabakada, çok şükür, coğrafyamızın sıkıntılarını göstermek ismine, Filistin bayrağını da sahnede açtık.
“Şampiyonluğumuzun elimizden alınacağını göze alarak Filistin bayrağı açtık”
Takım üyelerinden İTÜ Elektronik ve Haberleşme Kısmı 4. sınıf öğrencisi Ali İstek Eke, müsabakanın Spaceport America Cup’ın 15 yıldır düzenlendiğini ve dünyanın en büyük roket yarışı olduğunu lisana getirdi.
Yarışmaya 20 farklı ülkeden 151 ekibin katıldığını tabir eden Eke, “Bu müsabakada dünyanın en düzgün üniversitelerinden, en yüksek bütçeli ekiplerle yarışıyoruz. Geride bıraktığımız üniversiteler ortasında Princeton, George Washington, Stanford üzere okullar vardı. Bizim katıldığımız kategoride 83 kadro vardı bu biçim üniversiteleri geride bırakarak şampiyon olduk.” dedi.
Ödül için sahneye Filistin bayrağı ile çıkmalarının çok konuşulduğunu belirten Eke, geliştirdikleri teknolojinin bir manası olması ve Filistin’de yaşanan soykırıma dikkat çekmek için bu davranışı sergilediklerini söyledi.
Filistin bayrağı hasebiyle uygulanacak sansürü kestirim ettiklerini tabir eden Eke, şunları aktardı:
Şampiyonluğumuzun elimizden alınacağını göze alarak yaptık. Derecemiz elimizden alınmadı ancak sansür uygulandı. Yarışın resmi medya grubu, internet sitesinde öteki ekiplerle birlikte fotoğraflarımızı yüklerken, Filistin bayrağının olduğu kısmı ekip üyeleriyle birlikte kırparak verdi. Toplumsal medyada yaptığı paylaşımlarda yeniden bu halde kırparak, dar açılı bir formda bizim fotoğraflarımızı yüklediler.
“ABD’liler genel olarak bizim ülkemizden haberdar değiller”
ABD’lilerin kendilerine ve Türkiye’ye olan yaklaşımına da değinen Eke, kelamlarını şöyle sürdürdü:
ABD’liler genel olarak bizim ülkemizden haberdar değiller. Üçüncü dünya ülkesi olarak bakıyorlar. Haritada yerimizi gösteremezler. ABD’lilerin birçoğu da Arap ülkesi zannediyor bizi ve o denli konuşuyorlar. Bu türlü bir bakış açısı vardı. Biz bu bakış açılı insanların ortasında gidip en büyük roket müsabakasında şampiyon olarak sahneye çıktık ve kendimizi kanıtlamış olduk. Sahneye çıkarken çok büyük bir alkış tufanı koptu. Bu manada bizim ve ülkemiz için de çok gurur verici bir durum oldu.
“Drone’umuzu 10 bin fit irtifaya çıkardık”
İTÜ Uçak Mühendisliği Kısmı 2. sınıf öğrencisi ve Vefa Havacılık Roket Kadrosu kaptanı Nurullah Bedir de hazırladıkları rokete ait bilgiler paylaştı.
Roketimizin içerisine yararlı yük olarak kanatları katlanabilir bir dron koyduk. Bu drone’un maksadı ölçümler yapıp, bizlere anlık hava durumu hakkında bilgi vermekti. Roketimizle birlikte bu drone’umuzu 10 bin fit irtifaya çıkardık.
10 bin fit irtifanın manası şu aslında; bugün uzaya gönderilen Space X’in yahut Çin devletinin yaptığı roketlerde temel gaye, uydunuzu atmosferin muhakkak bir düzeyine çıkarıp bu düzeyde uydunuzu roketinizden ayırarak, bunu yörünge transfer araçlarıyla yörünge yerleştirmek.
Biz projemizde bunu simule ettik. Uydumuzu, yararlı yükümüzü atmosferin muhakkak bir düzeyine çıkarıp bu düzeyde roketimizden ayırarak uzaya yerleştirmemiz gerekiyordu.
Fakat bizim simülasyonumuzda bunu tekrardan yumuşak bir halde yeryüzüne indirdik. Tıpkı vakitte yararlı yük ve roketimizi birbirinden bağımsız bir halde, iki kademeli bir paraşüt ayırma sistemi kullanarak yere indirdik.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
