Yaz aylarında sıcaklık artışlarıyla Akdeniz kıyıları orman yangınlarına teslim oluyor.
Türkiye de bu kapsamda en riskli ülkelerden biri.
Yakın vakitte büyük yangınlarla ciğerleri yanan ülkemizde Tarım ve Orman Bakanlığı, bu gelecek kuşakları da ilgilendiren meseleye yönelik büyük bir atılım gerçekleştirdi.
Avrupa’nın en büyük yangın söndürme filosunu oluşturan Türkiye, yerli ve ulusal araçlarıyla bu filoyu her geçen gün geliştiriyor.
Kurumlar ortası senkronizasyon, İHA ve SİHA dayanaklı gözetleme, eğitimlerle geliştirilen insan kabiliyeti sayesinde yangınlara müdahale müddeti 10 dakikaya kadar düşerken bu yangınlar neredeyse Türkiye’nin gündeminden büsbütün çıktı.
Temaslarda bulunmak üzere Rize’de bulunan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ensonhaber Genel Yayın Yönetmeni İlyas Efe Ünal’a konuştu.
Türkiye’nin kısa müddette attığı bu değerli adımların muhalefet tarafından nasıl görmezden gelindiğini anlatan Yumaklı, komşu ülkelere takviye verebilecek duruma gelinmesine karşın oluşturulan muhalif algılara reaksiyon gösterdi.
“ARTIK TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİNDE YANGIN YOK”
Yumaklı, şöyle konuştu:
“Bugün buraya gelirken havaalanında oturup soluklanırken ‘Bu sene daha az yangın çıktı değil mi?’ diye sordu birisi. Hayır daha az yangın çıkmadı. İki kat fazla yangın çıktı.
Çok süratli müdahale ile artık TV ekranlarında gündeme gelmeyecek bir kabiliyet kazandığımız için, muhakkak başlı görsel olarak tespit edilenlerin dışında kimsenin gündeminde yok, kimse konuşmuyor.
Hakikaten ülkemiz hem insan kabiliyeti ve kapasitesi olarak hem makina-ekipman kapasitesi olarak, yangın söndürme uçakları, helikopterleri, insansız hava araçları kullanımı, bunların senkronizasyonu, valiliklerin bu hususla ilgili -ki biz 23 valiyle birlikte bir toplantı yaptık.- O senkronizasyon da kuruldu.
Bütün başka kurumlarla birlikte artık herkes rastgele bir şey olduğunda süratli bir formda müdahale edip mevzuyu bitiriyor. Bu birincisi.
“YILIN 12 AYINA YAYILMIŞ BİR UĞRAŞ VAR”
İkincisi de yılın 12 ayına yayılmış bir uğraş kelam konusu. Yani biz yılın 12 ayı yangınla çaba ediyoruz. Nasıl? Bilgilendirme, bilinçlendirme ile. Yurt dışından birçok ülke bize bu hususla ilgili eğitim talebiyle geliyor.
“YUNANİSTAN’A 2 UÇAK 1 HELİKOPTER GÖNDERDİK”
Şimdi Yunanistan haftalardır yanıyor, onlar bununla ilgili yardım talep ettiler biz de 2 uçak 1 helikopter, geçen sene de göndermiştik, gönderdik. Şu anda orada arkadaşlarımız.
“MADEM UÇAĞIMIZ VAR KENDİ YANGINIMIZDA NEDEN KULLANMIYORUZ”
Yine bir şeye rastladım, gerçeklikten uzaklığı anlatmak için. Bununla ilgili Dışişleri Bakanlığımız bir açıklama yapmış, ‘Yunanistan’ın talebine karşılık veriyoruz’ diye. Şöyle yazmış biri; ‘Madem uçağımız var, kendi yangınlarımızda neden kullanmıyoruz?’
“NE YEPARSAN YAP OLUMLAMAYACAK BİR ZİHNİYET”
Şimdi bahisten bi’haber olmak, manipüle etmek, aslında ne yaparsan yap onu olumlamayacak bu türlü bir zihniyet oluşmuş durumda.
Bu ne onlara yarar getirecek ne ülkeye yarar getirecek. Umursadığım için söylemiyorum. Gelinen nokta için söylüyorum. CHP milletvekillerinin ‘biz bu çiftçileri her halükarda peşimize takarız’ anlayışlarıyla bunun ortasında bir fark yok. Alın birbirine vurun”
