Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Anadolu Ajansı’nın Editör Masası programına konuk oldu.
Bakan Tekin, sınıf annesi ve gibisi uygulamalarda ilgili net açıklamalarda bulundu.
“SINIF ANNESİ UYGULAMASINA MÜSAADE VERMEDİK”
Tekin hususla ilgili açıklamasında, “Sebep olduğu aksilikler nedeniyle ‘sınıf annesi’ uygulamasına ve gibisi isimlerle mevzuatta yer almayan bir veli takviyesine de müsaade vermediğimizi size tekrar hatırlatmak isterim.” açıklamasında bulundu.
SINIF ANNELİĞİ YASAKLANMIŞTI
Geçtiğimiz yıl bir öğrenci ile sınıf annesi ortasında yaşanan diyalog hayli tartışılmıştı.
Sınıf annesinin çocuğa karşı tutumları toplumsal medyada gündem olmuş ve bu görüntüden sonra sınıf annesi uygulaması kaldırılmıştı.
“FAHİŞ FİYAT ARTIŞI YAPAN OKUL SAYISI SINIRLI”
Türkiye’de 22 bin 546 özel okul bulunduğunu belirten Tekin, bu özel okullar içerisinde fahiş fiyat artışları yapan okul sayısının çok sonlu olduğunu lisana getirdi.
Belli sayıdaki okulun eğitim fiyatı için fahiş kabul edilebilecek artışlar yapınca güya bütün özel okullar birebir şeyi yapmış üzere algılandığını tabir eden Tekin, şunları söyledi:
Orada özel okullarımızın hakkını müdafaamız lazım. Biz özel okulları temsil eden derneklerle dört başka dernekle de sık sık görüşüyoruz. Bu manada kendi içlerindeki kontrolleri yapmalarını da kendilerinden istiyoruz. Özel okulların büyük çoğunluğunda bu bahsettiğiniz artışlar yok. Fakat istisna olarak çok az sayıda özel okulda bu artışlar oldu, onları da biz aslında ‘enflasyon artı yüzde 5’ oranında artırım yapma hakları var, orta sınıflar yani kayıtlı öğrenci için. Zira alacağı hizmetle ilgili bir kontrat yapılmış. Biz o mukavele üzerinden ‘yüzde 5 artırım yapabilirsin’ diye söyledik büyük oranı da uydu. Yeni kayıtlı öğrencilerle ilgili ise orada özel okullar bu hizmetin bedeli olarak velilerden istedikleri sayılar konusunda da yeniden bizim bu manadaki karşılıklı görüşmelerimizde ortaya çıkan sayılara uydular. Pandemi sürecinde eğitim-öğretim fiyatlarından istedikleri artışı elde edemeyen okulların, kırtasiye, kitap, kıyafet, yemek, etüt ve gibisi bahislerde oradaki açıklarını kapatmak için oraları biraz tartı vermişlerdi, onu da tekrar oturduk kendileriyle konuştuk.
“SIKINTILI BİR FİYAT SİYASETİ BELİRLEYEN ÖZEL OKULLARA YAPTIRIM UYGULADIK”
Bakan Tekin, “Orada da taban fiyatın 10-20 katı ve üçüncüsünde de kapatma var, bu cezaları uyguladık, uygulamaya da devam edeceğiz. Bu yıl hem yeni bir müfredatın başlangıcı açısından hem de bu cins tartışmaları ortadan kaldırmak ismine biz özel okullarımızda resmi, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığımızın onayladığı ders kitaplarının okutulmasını mecburî hale getirdik. Ders kitaplarını biz zati okullara göndermiş olacağız, onlar da öğrencilerle paylaşmış olacaklar, ek ders kitabına gereksinimleri yok.” sözlerini kullandı.
“ÖZEL OKULLARA TAVİZ VERMEYECEĞİZ”
Ders kitaplarının, çocukların hem eğitim-öğretim süreçleri hem de üniversiteye giriş açısından öğrencileri en güzel halde hazırlayacak içerikte olduğunu vurgulayan Tekin, ÖSYM’nin soru bankasını ders kitapları ve müfredat üzerinden oluşturduğunu söyledi.
Bakan Tekin, “Dolayısıyla çocuklarımız özel okula gitse dahi ek öbür ders kitabına muhtaçlığı yok. Gereksinim duyduğu başka yardımcı gereçleri de biz EBA üzerinden paylaşıyoruz. Ben büyük oranda çocuklarımızın bu gereksinimlerini giderdiğimizi düşünüyorum, velilerimize de bu vesileyle bunu bir sefer daha hatırlatmış olayım; özel okullara bu bahiste taviz vermeyeceğimizi de buradan hatırlatmamız gerekiyor.” dedi.
“Yemek, kıyafet, kitap ve etüt fiyatlarındaki artışa ait mevzuata yeni bir unsur getirilip getirilmeyeceği” sorusu üzerine Tekin, bunların yalnızca Bakanlığının inisiyatifinde olan bir mevzu olmadığını; kırtasiye, kıyafet, servis, yemek konusunun Ticaret Bakanlığı tarafından denetlenmesi gereken bir alan olduğunu ve ilgili bakanlığın bu bahisteki kontrollerini yapacağını lisana getirdi.
“RESMİ YA DA ÖZEL OKULLAR ORTASINDA KALİTE AYRIMI GÜTMEYİ GERÇEK BULMUYORUM”
Bakan Tekin, “özel okulların Türk Ulusal Eğitim Sistemine katkısı, imtihan başarısı, özel okulların daha âlâ eğitim verdiğine ait algıların Türk toplumunda yaygın olduğu ve buna ait değerlendirmesine” dair soruya şu cevabı verdi:
Ben resmi ya da özel okullar ortasında kalite, nitelik ve gibisi bir ayrım gütmeyi hakikat bulmuyorum. Hepsinin büyük oranda birebir standartta eğitim-öğretim verdiklerine inanıyorum. Lakin hepimizin çocukları kendisi açından, hepimiz açısından çok bedelli ve çocuğunuzun en düzgün biçimde yetişmesi için alacağınız hizmetin çeşidini farklılaştıran bir tabloyla karşı karşıyayız. İşte çocuğunuzun yabancı lisan konusunda bakanlığın çizdiği profilin dışında ek olarak farklı bir eğitim olmasını istiyorsanız, yabancı bir okula yahut yabancı lisana değer veren öteki bir okula, veyahut farklı sportif alanlarda faaliyet gösteren özel okul gruplarımız var. Yani sizin çocuğunuz için almayı düşündüğünüz hizmete nazaran özel okul kümeleri var. Herkes özel okula çocuğunu gönderirken farklı parametrelerle gönderiyor. Ben hani ‘devlet okulları daha âlâ, özel okullar daha kötü’ ya da ‘özel okullar çok yeterli, devlet okulu…’ Bu ayrımı hakikat bulmuyorum. Hepimiz çocuklarımızla ilgili farklı bir beklenti içerisindeyiz. Siz bu beklentinize yanıt verebilecek bir okula çocuğunuzu kaydediyorsunuz.
“YÜK ALAN PAYDAŞ”
Türkiye’deki özel okul dalının büyük oranda bu manada sorumluluklarının şuurunda hareket eden yapılar olduğuna işaret eden Tekin, özel okullara kamusal manada üzerlerinden “yük alan paydaş”
Özel okullara ait fiyat ve eğitim kalitesi kontrolü konusunda Bakanlığının aktif rol üstlendiğini kaydeden Tekin, pandemi sürecinde yaşananları ve Kahramanmaraş merkezli zelzelelerle de özel okul bölümünün problemler yaşadığını kabul etmeleri gerektiğini vurguladı.
Bakan Tekin, “Piyasa kendi içinde bir tertibe giriyor şu anda. İçinde bulunduğumuz eğitim-öğretim yılında hem özel okuldaki çocuklarımızın eğitim-öğretim fiyatı açısından hem yemek ve kıyafet açısından hem de özel okulda çalışan öğretmen arkadaşlarımızın ücretleri açısından daha da istikrarlı bir noktaya geldiğimizi düşünüyorum. Biraz evvel bahsettiğim zorlukların yavaş yavaş aşıldığı bir periyoda girdik. Ben o manada özel okulların Ulusal Eğitim Bakanlığıyla koordineli biçimde hizmetlerini yürüttüğünü düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
“1. SINIFA BAŞLAYAN ÖĞRENCİMİZ 12. SINIFA KADAR ARTIK YENİ DERS KİTAPLARIYLA DEVAM EDECEK”
Bu yıl 1. sınıflara ilişkin ders kitaplarını değiştirdiklerini belirten Tekin, şu bilgileri paylaştı:
Diğer sınıflardaki ders kitaplarımız ile geçtiğimiz yıllarda yürürlükte olan, çocuklarımızın okuduğu kitaplarla devam edeceğiz. Orada da zaten Talim Terbiye Kurulu Başkanlığının bir süreci var. O süreçten geçmiş kitaplar o sınıflarda devam edecek. Bu yıla yani yeni müfredata mahsus ders kitaplarını ise Bakanlığımızın ilgili genel müdürlükleri ve bu müfredat değişikliklerini yapan komiteler, şuralar yeni kitapları yazdılar. Onların basımları da tamamlandı. Vilayet ve ilçe merkezlerine gönderilmişti, bu hafta başı prestijiyle okullara da gönderilmeye başlanacak. 9 Eylül günü bu kitaplarımız okullarımızda olacak. Şu an 1. sınıfa başlayan öğrencimiz 12. sınıfa kadar artık yeni müfredatla ve yeni ders kitaplarıyla devam edecek. Lakin ortadaki öğrencilerimiz mezun oluncaya kadar mevcut müfredat ve mevcut kitaplarıyla devam etmiş olacak.
“6 ŞUBAT’TA SAHİP OLUNAN DERSLİK SAYISININ ÜZERİNE ÇIKACAĞIZ”
Tekin, 6 Şubat 2023’teki zelzelelerin akabinde Bakanlık olarak bölgede çalışmalara başladıklarını lisana getirerek, şunları kaydetti:
Önceki Bakanımıza ve grubuna de ayrıyeten teşekkür etmek istiyorum. Sahiden süreci koordine edebilecek bütün önlemleri almışlardı. Biz de devam ettirdik. Milli Eğitim Bakanı olarak göreve başladığımız andan itibaren Bakanlık merkez teşkilatında bilhassa yıkılan dersliklerin inşası açısından bir koordinasyon kurulu oluşturduk. Bu 11 vilayette misyonlu arkadaşlarla daima irtibat halindeydiler. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın bize talimatı şuydu; ‘6 Şubat günü her vilayetimizde sahip olunan derslik sayısının üzerine çıkacağız.’ Biz de kendimize derslik sayısı olarak bu türlü bir projeksiyon çizdik. Bu İçişleri Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı koordinasyonunda yürüttüğümüz bir süreçti.
“DEPREM KONUSUNDA SAĞLAM OKULLAR OLARAK İNŞA ETTİK”
Depremden etkilenen vilayetlerdeki ulusal eğitim müdürleri ile okulların inşa süreçlerini yakından takip ettiklerini vurgulayan Tekin, şöyle konuştu:
En son geçtiğimiz hafta son bir durum değerlendirmesi yapmak üzere bu 11 vilayetteki ulusal eğitim müdürlerimizi davet ettik ve konuştuk. Bu 11 vilayetimizde zelzele sebebiyle yıkılan ya da ağır hasarlı olduğu için ders yapamayacağımız, yıkılması gereken derslik sayımız toplam 9 bin 935. Yani, 9 bin 935 derslik kullanılamayacak durumdaydı. Bu 9 bin 935 dersliğin yerine, 19 bin 784 derslik planlandı. 11 ilin tamamında 6 Şubat sabahı sahip olduğumuz derslik sayısının en az yüzde 10 üzerine çıkmış durumdayız. Bu hem rahatlatacak bir önlem hem de Sayın Cumhurbaşkanı’mızın bu konudaki talimatlarının süratli bir biçimde yerine getirildiğini gösteren bir sayı.
Depremin akabinde öğrencilerin öğrenme kayıplarını ve ruhsal sorunlarını çözmek için birçok aktifliği hayata geçirdiklerini anlatan Tekin, şu bilgileri verdi:
Aynı halde sarsıntıdan etkilenen yetişkinler için Hayat Uzunluğu Öğrenme Genel Müdürlüğümüzce, halk eğitimi merkezleri üzerinden kurslar açıldı. Hem zelzelenin yarattığı hasarı ortadan kaldırmak hem de oradaki insanlarımızın yeni meslek edinmelerine de yardımcı olacak kurslar organize ettik. 9 Eylül sabahı prestijiyle 11 ilin tamamında eğitim öğretim süreci hiçbir kasvet olmadan başlamış olacak. Sarsıntı konusunda güçlü okullar olarak inşa ettik. Etraf düzenlemesinden, teknolojik altyapısına kadar her şeyi planlanarak okullarımız hazır hale getirilmiş olacak.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
