“Ege Bölgesi’nin tabanidae (at sineği) faunası” isimli projeyi yürüten ESTÜ Fen Fakültesi Biyoloji Kısmı Zooloji Ana Bilim Kolu Lideri da olan Prof. Dr. Altunsoy ile Jandarma ve Kıyı Güvenlik Akademisi Öğretim Vazifelisi Bahriye Ayaz, Milas ilçesinde yaptıkları iki yıl süren çalışma sonucunda sineklerden ikisinin gözlerindeki renklenmelerin, antenlerinin formunun ve genital yapılarının öbür çeşitlerden farklı olduğunu tespit etti.
Altunsoy tarafından bitki özsularıyla beslendikleri için tozlaşmada tesirli olan sineklere “Tabanus ela” ve “Tabanus euphrates” ismi verilerek yeni çeşit dünya literatürüne eklendi.
Prof. Dr. Altunsoy, AA muhabirine, Türkiye’de 178 at sineği çeşidinin bulunduğunu lisana getirerek, bu cinsin dişilerinin kanla beslenen ziyanlı cinsler olarak bilinmelerine karşın erkek sineklerin bitki özsularıyla beslenmesi nedeniyle tozlaşmada tesirli olduğunu, böylece ekolojik açıdan biyoçeşitliliğin devamlılığı için büyük kıymet taşıdığını anlattı.
GÖZLERİNDEKİ RENKLENMELER VE ANTENLERİNİN FORMU ÖBÜR SİNEKLERDEN FARKLI
Ege Bölgesi’nde bulunan sinekler üzerinde bir çalışma başlattığını söz eden Altunsoy, şöyle konuştu:
“Muğla’nın Milas bölgesinde bulduğumuz sineklerden ikisinin başkalarından çok farklı olduğunu tespit ettik. Kelam konusu iki sinek çeşidini laboratuvarlarda inceledik. Bu sinekleri öncelikle ülkemizdeki sinek cinsleriyle karşılaştırdık. Daha sonra da dünya literatüründeki örnekleriyle eşleştirdik. Kıymetlendirme sonunda sineklerin yeni birer cins olduğunu belirledik. Gözlerindeki renklenmeleri, antenlerinin formu ve genital yapılarındaki farklılıkları doğrultusunda yeni tipler olduğunu kararlaştırdık. Bu iki sinek çeşidi dünyada yalnızca Milas’ta bulunan endemik tipler olarak belirlendi.”
Altunsoy, sinek cinslerini isimlendirirken kızı Ela’nın isminden esinlenerek birine “Tabanus ela” ve başkasına de Fırat Irmağı’ndan esinlenerek “Tabanus euphrates” ismini verdiğine işaret ederek, kelam konusu tiplerin bundan sonra dünya literatüründe bu iki isimle anılacağını kelamlarına ekledi.
